Joseon (Temmuz 1392 - Agustos 1910), Taejo Yi Seong-gye
tarafından kurulmuş, modern Kore'nin bulunduğu yerde yaklaşık beş yüzyıl
boyunca hüküm sürmüş bağımsız bir devletti. Goguryo Krallığı'nın yenilmesi
sonucunda bugün Kuzey Kore sınırları içinde yer alan Kaesong sehrinde
kurulmuştu. İlk başlarda Kore, yeniden adlandırılmış ve baskent, günümüzdeki
Seul'e taşınmıştır. Krallığın doğal sınırları en kuzeydeki Amnok ve Duman
nehirlerine kadar genislemiştir. Joseon, Kore tarihinde son krallık ve daha
sonraları imparatorluk olarak yer almıştır. En uzun Konfüçyüsçü hükümdarlığın
yasandığı hanedanlıktır. 1897'de Kore İmparatorluğu'nun ilan edilmesiyle
hanedanlık 1910'daki Japon İsgali ile son bulmuştur.
Becerikli askeri stratejist olan ve aslında Japon
korsanların (Wokou)' yarımadaya, Yi Seong-gye'ye veya Kral Taejo'ya karşı yagma
girişiminde bulunanları geri püskürterek kendini gösteren Jeonju Boyu'ndan Yi,
Goryeo Kralı Woo'ya karşı askeri bir darbe yapmış ve onu tahttan indirdikten
iki yıl sonra Goryeo Kralı Gongyang'ı zehirlemiştir. Akabinde tahta çıkmıştır.
1394'te baskenti Gaegyong (Günümüzdeki Gaeseong)'dan Hangseong (Günümüzdeki
Seul)'a taşımış ve Gyeongbuk Sarayı'nı inşa ettirmiştir.
Kral Taejo'dan itibaren kralların soyunun modern çağa kadar
devamlı olarak ataerkil düzen içinde sürmesi sağlanmıştır. Yungheui İmparatoru
olan son hükümdar Sunjong, 1910'da mevkisinin başı olarak rütbesini
düşürmüştür. Joseon Hanedalığı'nın yaşayan soyu bugün aslında Sunjong'un genç
erkek kardeşleri Yeongchinwang (Veliaht Prens Euimin) ve Uichinwang (Prens
Ui)'dir.
Saltanat boyunca Joseon, Konfüçyüs idealinin ve
öğretilerinin Kore toplumuna yerleştirdi, Çin Kültürü'nü getirip benimsedi ve
Klasik Kore kültürü, ticareti, bilimi, edebiyatı ve teknolojisi zirveye ulaştı.
Böylece Kore'ye hükmetmeyi mutlak olarak sağladı. Ancak 16. yüzyıl sonu ve 17.
yüzyıl başlarında komşuları Japonya ve Qing Hanedanlığı'nın neredeyse
yarımadayı istila edecek kadar sık akınları ve en önemlisi Vahşi Krallık olarak
bilinmeye başlanan ülkelere izlediği izolasyon politikası hanedanlığı ciddi bir
sekilde zayıflattı. Bununla birlikte 18. yüzyılın sonuna gelinirken krallık
izolasyon boyunca daha fazla zayıflamaya başladı ve iç sorunlarla, güç
savaşlarıyla, uluslararası baskılarla ve içerideki isyanlarla yüz yüze kalan
Joseon Hanedanlığı 19. yüzyılın sonunda iyice zayıfladı. 1895 yılında Joseon
Hanedanlığı, Japonya'nın zaferiyle sonuçlanan Birinci Çin - Japon Savaşı'nın
ardından Shimonoseki Antlaşması'yla Qing Hanedanlığı'ndan bağımmsızlığını
belgemek zorundaydı. 1897'den 1910'a kadar Kore, Qing Hanedanlığı'na
bağımlılığını geçersiz olduktan sonra resmen Kore İmparatorluğu olarak
bilinmeye başladı. Japon İmparatorluğu'nun uygulattığı Japon - Kore İlhak
Antlaşması'yla Joseon Hanedanlığı, 1910'da sona erdi.
Joseon, Kore'nin modern yüzüne çok önemli bir miras bıraktı;
modern Kore'nin sahip olduğu birçok görgü kuralı, kültürel normlar, güncel
sorunlara toplumsal duruş ve hatta modern Kore dili ve diyalektiğinin kökeninin
geleneksel düşünce yapısının bir örneği olarak bu dönemde ortaya çıkmıştır.
kuruluşu
14. yüzyılın sonlarında 918'de Wang Geon tarafından kurulmuş
olan Goryeo Hanedanlığı'nın temelleri, yıllardır süren savaşlar ve parçalanan
Moğol İmparatorluğu'nun fiili isgaliyle çöküntüye uğramıştır. Goryeo'nun
meşruluğu, saray içinde gittikçe tartışmalı bir sorun oluyordu. Hanedanlık,
krallığı yönetmede başarılı olamıyordu; ancak Yuan Hanedanlığı nesliyle yapılan
mecburi evlilikler ve çok sayıdaki aile bölümlerinin rekabeti bahane
ediliyordu. (Hatta Kral U'nun annesinin halk tabakasından olduğu bilinmektedir,
böylece Kral Gongmin'den bu yana soyunda anlaşmazlıklara neden oluyordu).
Krallıktaki güçlü aristokratlar, generaller ve hatta başbakanlar, kraliyetin
kayırmalar yaparak yönetime hakim olmalarına karşı mücadele ettiler, sonuçta bu
durum birçok faktör arasında ciddi fikir ayrılıklarına neden oluyordu. Sürekli
artan sayıdaki Japon korsan (Wokou) akınları ve Kızıl Türban İsyanı'yla
kraliyet sarayına egemen olmak için gelen reform yanlısı Sinjin
aristokrasisiyle muhalif Gwonmun aristokrasinin yönetim mücadelesi yanında;
aslında yabancı tehditleri geri püskürten, Yi Seong-gye adındaki yetenekli
general ve rakibi Cheo Yeong'du.
Hongwu İmparatoru Zhu Yuanzhang'ın yönetimindeki Ming
Hanedanlığı'nın ardından Goryeo; General Yi'nin liderlik ettiği grup (Ming Hanedanlığı'nı
destekleyenler) ve General Choe'nin ordugâh grubu (Yuan Hanedanlığı'nı
destekleyenler) olarak ikiye ayrıldı. 1388'de Ming'den bir ulak Goryeo'ya
geldiğinde (14. yüzyıl Kral U dönemi) Goryeo'nun kuzeyindeki toprağının önemli
bir bölümünü geri istedi. General Choe, Liaodong Yarımadası'nın istilasını
kanıtlamak için bir sans yakalamıştı. (Goryeo, eski krallık Goguryeo'nun halefi
olduğunu iddia etmişti, bu şekilde tarih boyunca Kore'nin bir bölümü olan
Mançurya'nın iadesi dış politikanın bir parçasıydı). İsyanı yönetmesi için
seçilen Yi'ye sadakatle karşı çıkıldı; ancak Yalu Nehri'ndeki Wuihwa Adası'nda
isyan etti ve Goryeo'nun başkenti Gaegyeong (bugünki Gaeseong)'a giderek Kral
U'yu oğlu Kral Chang'ın (1388) yardımıyla başlattığı darbeyle General Choe ve
yandalarını kurtardı. Krallığının adını zorla Yo olarak değistirdikten sonra
Kral U ve oğlunu öldürdü (Bu olaydan sonra Kral Gongyang oldu). Dolaylı yoldan
kraliyet sarayını kukla kralla elinde tuttu. Yi, o süre içinde kendisinin
Sinjin aristokrasisiyle Jeong Do-jon ve Jo Jun olarak dostluğunu ilerletti.
Yaptığı ilk işlerden birisi Gwajeon Yasası'ndan fiili olarak Goryeo'nun
başkomutanlığını geçirerek toprak zenginlerinin ve muhafazakar Gwonmun
aristokratların topraklarına el koyup Sinjin kampında Yi'nin destekleyicileri
arasında paylaştırdı. 1392'de (Kral Gongyang'ın 4. yılında), Yi'nin beşinci
oğlu Yi Bang-won, Jeong Mong-ju adındaki eski hanedanlığı destekleyen önemli
bir aristokratı kendi tarafina çekerek yeni saltanata bağlılık yemini etti ve Jo
Yeong-gyu'nun da dahil olduğu beş suikastçiyle Gaegyeong yakınındaki Seonjouk
Köprüsü'nde öldürdü. Böylece Yi Seonggye'nin yönetiminden bir kişiyi eksiltmiş
oldu. Aynı yil Yi, Kral Gongyang'i tahttan indirerek Wonju'ya sürgüne gönderdi
ve tahta çıktı. Yaklaşık 500 yıldır hüküm süren Goryeo Hanedanlığı sona ermiş
oldu.
Kral Taejo'nun, oğullarını doğuran iki eşi vardı. İlk eşi
Kraliçe Sinui, Goryeo'yu devirme girişiminde bulunarak kendisinden önce ölmüş
ancak; 6 erkek evlat dünyaya getirmişti. Taejo'ya 2 erkek evlat veren diğer eşi
Kraliçe Sindeok da tahta yükselmeye çalışmıştı. Yeni hanedanlık resmen
kurulduğu ve ilan edildiği zaman Taejo, halefi olacak oğlunu yetiştirmişti.
Bununla beraber Taejo'nun Kraliçe Sineui'den olan beşinci oğlu Yi Bang-won,
babasının yükselişine en çok katkıda bulunmuş; aynı zamanda babasının saraydaki
iki dostu olan Başbakan Jeong Do-jeon ve Nam Eun'a karşı derin bir kin
barındırmaktaydı. Her iki taraf aralarındaki ortak düşmanlıklarının
farkındaydı. Yi Bang-won'un tahtı en çok hak eden halef olması açığa çıkınca
Jeong Do-jeon kral üzerindeki nüfusunu kullanarak Kral Taejo'nun en çok sevdiği
diğer oğlunun halef olmasının en akıllıca seçim olacağı konusunda kralı ikna
etti. 1392'de Kral Taejo'nun sekizinci oğlu (Kraliçe Sindeok'tan ikinci oğlu),
Büyük Prens Uian (Yi Bang-seok)'in Kraliyet Prensi, Halef olması
kararlaştırıldı. Kraliçenin ani ölümü ve Kral Taejo'nun ikinci eşinin yasını
tuttuğu sırada, Jeong Do-jeon saraydaki yerini sağlamlaştırmak için Yi Bang-won
ve kardeşlerini öldürmek için komplo kurdu. Bu planın duyulması üzerine Yi
Bang-won 1398'de isyan çıkararak sarayı bastı. Jeong Do-jeon ile onun
yandaşlarıyla beraber Kraliçe Sindeok'un iki oğlunu öldürdü. Bu olay Prenslerin
İlk Çekismesi olarak bilinmeye başlandı.
Oğullarının veliaht olabilmek için birbirlerini öldürmeleri
ve ikinci eşinin ölümü Kral Taejo'yu psikolojik olarak bitkin düşürmesinden
dolayı tacını, Kral Jeongjong olan ikinci oğlu Yi Bang-gwa'ya vermiştir. Daha
sonra kuzeydeki Hamhung şehrine gitmiştir. Kral Jeongjong'un hükümdar olarak
yaptığı ilk işlerden biri çok daha huzurlu olduğuna inandığı Gaeseong'u yeniden
başkent yapmaktı. Bu arada Yi Bang-won, az da olsa erkek kardeşinin tahta
oturması gerçeğiyle hayal kırıklığına uğradı, Kraliyet Varisi'nin Erkek Kardeii
Prens olarak gösterilmeye başlandı. Ancak Taejo'nun güce kavuşmak isteyen
dördüncü oğlu Yi Bang-gan, Yi Bang-won'un planlarına karşı çıktı. 1400'deki
gerilimde Yi Bang-won'un grubuyla Yi Bang-gan'ın ordugâhının büyük bir savaşı
kışkırtması Prenslerin İkinci Çekişmesi olarak bilinmektedir. Bu savaştan sonra
yenilen Yi Bang-gan Tosan'a sürgüne gönderilirken, kendisini savasa
kışkırtanları Yi Bang-won idam ettirmiştir. İyiden iyiye gözdağı verince, Kral
Jeongjong Yi Bang-won'u olası varis olarak yetkilendirerek tahttan çekildi.
Aynı yıl, Yi Bang-won uzun bir aradan sonra tahta Kral Taejong olarak
çıktı....ve güç birligi
Taejong'un hükümdarlığınpn başlarında, Önceki Ulu Kral Taejo
herhangi bir kralın buyruğunun meşruluğunu ifade eden kraliyet mührünü bırakmayı
reddetti. Taejong, zekasını ve dürüstlüğünü kanıtlayacağına inandığı
politikalarla ülkeyi yönetmeye başladı. Kral olarak yaptığı ilk işlerden biri
hükümetin üst kademedelerindeki kişilerin sürdükleri sefayı ve özel ordular
üzerindeki soylular yönetimini durdurmaktı. Bağımsız kuvvetlerin haklarını
elinden alarak olası büyük ölçekli ayaklanmaları önlemek amacıyla fiilen
dağıtarak güçlerini azalttı ve ulusal ordunun sayısını etkili bir biçimde
artırdı. Taejong'un kral olarak diğer yaptığı iş ise, toprak sahiplerinin
vergilendirilmesi yasasını yeniden düzenleyip kayıt altına almaktı. Önceleri
kapalı toprağın keşfiyle, milli gelir çift kayıtla artırıldı.
1399'da Taejong, Goryeo Hanedanlığı yönetiminin zayıfladığı
yıllarda sarayın gücünü kullanarak tekel yarattığı Dopyeong Meclisi'ni dağıtmak
için kilit bir rol oynadı ve merkezi yönetimin yeni bir şubesi gibi kralın ve
onun emirleri çevresinde olusan Joseon Devlet Konseyi'ni destekledi. Geçen bu
belgeleme ve vergilendirme yasasından sonra Kral Taejong, tüm kararların
Euijeong Bölümü'nden geçerek kralin kararından sonra yürürlüğe girebileceği
yeni bir emir yayınladı. Bu, saray bakanları ve danışmanlarının kendi
aralarında tartışıp karar almaları ve kralın sadece bir seyirci olması
geleneğini bitirdi ve böylece Kore'nin asıl yönetiminde kraliyet gücünü zirveye
yerleştirdi. Kısa bir süre sonra Kral Taejong, hükümet görevlileri veya
aristokratlar tarafından sömürüldüklerini ya da adaletsizliklere maruz
kalanların haklarını araması için "Sinmun" adında bir hükümet birimini
kurdu.
1418 Ağustos'unda Taejong'un tahtı bırakmasından 2 ay önce
Sejong tahta çıktı. 1419 Mayıs'ında Kral Sejong, babası Taejong'un tavsisyesi
ve yardımıyla Japon korsanları Tsushima'dan temizlemek için Gihae Dogu
Seferi'ne koyuldu. Tsushima Daimyo'su (Tsushima Lordu) Sadamori, Joseon
sarayına teslim oldu. 1443'te imzalanan Gyehae Antlaşması'yla Tsushima Lordu,
Joseon Kralı'nı tanıyıp ona itaat etti. Buna karşılık Joseon sarayı, Sõ
kabilesini Japonya ve Kore arasındaki ticaretle ilgili ayrıcalıklı haklar
vererek ödüllendirdi.
Sejong, halkını Mançurya'da yaşayan düsman Çinli ve
Mançuryalı göçebelerden korumak için kuzey sınırında dört kale ve altı garnizon
(hangul: 사군육진 hanja: 四郡六鎭) kurmuştur. 1433'te Sejong, ünlü
general Kim Jong-seo'yu Mançuları bozguna uğratması için kuzeye gönderdi.
Kim'in askeri seferiyle birkaç kaleyi ele geçirerek kuzeyi bastırdı ve Kore
topraklarini asagi yukari bugünkü Kuzey Kore ve Çin sinirini olusturacak
sekilde düzenledi.
Sejong'un hükümdarligi boyunca Kore, doga bilimleri, tarim,
edebiyat ve geleneksel tip gibi alanlarda teknolojik gelismeleri gördü.
Basarilarindan dolayi "Büyük Kral Sejong" olarak sereflendirildi.
Kral Sejong'un en büyük katkisi 1443'te Kore alfebesini (Hangeul) yaratmasidir.
Hanja ve Hanmun'un günlük yazim olarak kullanilmasi 20. yüzyilin ikinci
yarisinda yavas yavas sona erdi.
Kore tarihinin basindan beri karada ve denizde sik sik
korsan saldirilari vardi. Korelilerin tek amaci, Wokou korsanlarina karsi deniz
ticaretini emniyete almakti. Kore donanmasi barut teknolojilerinin ileri türde
olanlarini korsanlara karsi kullandi.
Japon Akinlari (1592-1598) boyunca Japon yerel diktatör
Toyotomi Hideyoshi, Portekiz silahlariyla Çin'in Ming Hanedanligi'ni
fethetmenin hirsiyla bölgesel lordlari ve askerleriyle 1592 ve 1597'de Kore'yi
istila etti. Joseon sarayindaki ayrilikçi görüsler, Japon askeri yeteneginin
degerlendirilmesindeki yetersizlik ve Joseon'un basarisiz diplomasi girisimleri
bu sonucu hazirladi. Avrupali silahlarin kullanimiyla Japonlar yarimadanin en
güneyini, Pyeongyang ve Hanseong (bugünkü Seul)'la birlikte ele geçirdi. Joseon
Hanedanligi Vakayinamesi'ne göre Japonlarin, Koreli asilerle birleserek
Gyeongbokgung sarayi ve köle kayitlarinin tutuldugu ambarlari yaktigindan
bahsedilmektedir.
Yerel direnislerin Japon ilerleyisini yavaslatmasinin
yaninda Amiral Yi Sun-sin'in Japon tedarik hattini siddetle engelleyip sonuç
getiren zaferler elde etmesi deniz yollarini Korelilerin eline geçirmistir.
Üstelik Ming hanedanligi Koreliler tarafinda yer alarak 1593'te büyük bir
kuvvet göndermis ve Korelilerle birlikte Japonlari geri püskürtmüstür. Savas
sirasinda Koreliler, güçlü atesli silahlar ile yüksek kaliteli barut ve
kaplumbaga gemilerini gelistirmislerdir. Joseon ve Ming kuvvetleri Japonlara
agir bir bedel ödetmislerdir. Savastan sonra Kore ve Japonya arasindaki
iliskiler bütünüyle askiya alinmistir......mançu akınları:
Savastan sonra Kore kralligi gittikçe izolasyonist olmaya
basladi. Hükümdarlari yabanci ülkelerle sinirli iliski içinde olmalari
gerektigini gördü. Üstelik Ming Hanedanligi, yeni Qing Hanedanligi'nin
kurulusuna götüren Kore'nin Japonya'ya karsi olan savastan dolayi kismen
zayifladi. Koreliler karsilikli sinir trafigini daha fazla kontrol etmeyi ve
Ming'in yikilisina neden olan Mançu'nun önceden yarattigi kargasayi durdurmak
için daha siki sinirlarin kurulmasini kararlastirdi.
Kore, 1627 ve 1637'de Mançular tarafindan iki akina maruz
kaldi. Kore, Mançulara teslim oldu ve bu esnada iki yönlü ticaret misyonlarini
içermesine ek olarak yeni Qing Hanedanligi imparatorlarina hanedanligin
himayesi altindaki bir devlet olarak vergi ödemeyi kabul etti. Qing
hükümdarlari Çin topraklarinda yabanci ticaret bölgelerinin kurulmasini
geçersiz kilan bir dis politika karari aldi. Bu politika Macau'ya yabanci Canton
Fabrikalari'nin geleneksel antrepo varligini sinirladi. Antrepolar yabanci
gümüs karsiliginda Çin ipekleri önemli ticaret ürünü olarak kullanildi. Yapilan
anlasma yabancilarin nüfuzlarini sinirlayaci daha istikrarsiz kuzey bölgesini
özenli bir düzenlemeyle birakarak yabanci ticareti Çin'in güney eyaletlerine
sevk etti. Bu karar Kore'nin ana ticari ortagi olan Çin'in olmasindan bu yana
Kore'yi etkiledi.
SON JOSEON DÖNEMİ:
Mançurya'dan gelen akinlardan sonra Joseon yaklasik 200 yil
baris dönemi yasadi. Kral Yeongjo ve Kral Jeongjo, Joseon hanedanliginda yeni
bir reforma önderlik ettiler. Kral Sukjong ve oglu Kral Yeongjo ayrilikçi
politik görüslerden ortaya çikan sonuçlarla problemleri çözmeyi denediler.
Tangpyeong'un politikasi ise taraflarin çekismelerini uygulamada dondurmakti.
Yeongjo'nun torunu Kral Jeongjo, hükümdarliginin basindan sonuna kadar birçok
reform yapti. Özellikle kraliyet kütüphanesi Kyujanggak'i insa etti. Amaci
Joseon'un kültürel ve politik durumunu ilerletmek ve ülkeyi yetenekli
memurlarla yönetmekti. Kral Jeongjo ayrica yeni sosyal inisiyatiflere öncülük
ederek önceden sosyal statüleri yüzünden yasaklanmis olanlara yeni yönetim
pozisyonlari açti. Kral Jeongjo'nun birçok Silhak bilginine yardim etmesine
ilaveten Silhak bilginleri de Jeongjo'nun kraliyet gücünü desteklemislerdir.
Kral Jeongjo'nun saltanati Joseon'un popüler kültürünün kalkinmasini ve daha
ileri gelisimini görmüstür.
1863'te Kral Gojong tahta çikmistir. Babasi Kral Naibi
Heungseon Daewongun, Gojong'un yetiskinligine erisinceye kadar yerine
hükümdarlik etmistir. 1860'larin ortalari süresince, 1866'da dogrudan Kore'ye
yapilan Fransiz Seferi'ne karsi izolasyonizm ile yerel ve yabanci Katoliklere
zulüm yanlisi bir politikayi temel almisti. Saltanatinin ilk yillarinda saray
otoritesinin merkezi olan ve büyük ölçüde köhnelesmis Gyeongbok Sarayi'nin
büyük bir çabayla restore edilmesine taniklik etmistir. Heungseon Daewongun'un
saltanati boyunca ayrilikçi görüsler ve Andong Kim boyu tarafindan elde edilen
güç tamamen ortadan kalkmisti.
1873'te Kral Gojong, kraliyeti dogrudan dogruya yönettigini
ilan etmistir. Heungseon Daewongun'un emekliliginden sonra Kraliçe Min
(sonralari Imparatoriçe Myeongseong olarak hitap edilen) sarayin kontrolünü
elde ederek ailesini yüksek saray mevkilerine yerlestirmistir.jOSEON ÇÖKÜŞÜ
19. yüzyilda Ming Hanedanligi ve Japonya arasinda tirmanan
gerilim 1. Çin-Japon Savasi (1894-1895) ile sonuçlandi. Savasin büyük bir kismi
Kore yarimadasinda gerçeklesti. Japonya, Meiji Restorasyonu'ndan sonra Bati'nin
askeri teknolojisini elde ederek 1876'da Joseon'la Ganghwa Antlasmasi imzalamak
zorunda kaldi.
Birçok Koreli, Japonlarla topraklarindaki yabanci etkisini
ve Joseon Hanedanligi'nin zalimce yönetimini hor görmüstür. 11 Ocak 1894'te
Go-bu savasinda hükümet kuvvetleri köylü lider Jeon Bong-jun tarafindan bozguna
ugratildi ve savastan sonra Jo'nun arazileri köylülere dagitildi. Bu arada
Joseon yönetimi ordusu Jeonju'ya hücum etti ve Joseon hükümeti ile köylü ordusu
anlasma yapti. Bununla birlikte Joseon yönetimi Qing Hanedanligi yönetiminden
isyani sona erdirmek için acilen yardim talep etti. Japonlara haber verildikten
sonra Tientsin Toplantisi'na göre Ming askerlerini Kore'ye gönderdi. Böylece 1.
Çin-Japon Savasi çikmis oldu.
Imparatoriçe Kore'de Japon müdahalesine karsi koymaya
kalkisti ve destek aramak için Rusya ya da Çin'e dönmeyi düsünüyordu. 1895'te
Imparatoriçe Myeongseong (Kraliçe Min olarak da söz edilir) Japon ajanlar
tarafindan öldürüldü. Kore'deki Japon bakan Miura Goro, bu suikasti
planlamisti. Hullyeondae Ordusu'yla beraber bir grup Japon ajan da Imparatoriçe
Myeongseong'un öldürülüp sarayin kuzey kanadinda bedenini yakildigi ve
himayelerindeki Seul'deki Kraliyet sarayina girdi.
1894'te Çin'in yenilgisiyle sonuçlanan savas Çin ile Japonya
arasinda Shimonoseki Antlasmasi'yla sonuçlandi ki; bu antlasma Kore'nin Çin'den
bagimsizligini da resmen garanti ediyordu. Bu, Japonya'nin Kore'de bölgesel
hegemonya kurmasinin bir basamagiydi. Joseon sarayi, daha büyük otoritelerin
baskisiyla ulusal bütünlügü yeniden güçlendirmesi gerektigini hissetti ve
1897'de Kore Imparatorlugu'nu ilan etti. Imparator Gojong Kore'nin
bagimsizligini göstermek için bu ünvani üstlendi. Üstelik Rusya gibi Japonlari
kovan diger yabanci güçler askeri teknolojiyi amaçladi. 1897'de imparatorlugun
resmi adinin degismesi Joseon döneminin bitisini gösteriyordu; ancak Japon
müdahalesine ragmen Joseon Hanedanligi hala hükümdarlik edecekti.
Karmasik manevralar ve karsi manevralar sirasinda Japonya,
1905'teki Port Arthur Savasi'nda Rus filosunu def etti. 1904-1905 Rus-Japon
Savasi, Portsmouth Antlasmasi'yla son buldu ve böylece Japonya'nin Kore'yi ele
geçirmesine açik hale geldi. 1905'te Eulsa Antlasmasi'nin imzalanmasindan sonra
Kore, Japonya'nin himayesine girdi. 1909'da Harbin'deki tren istasyonunda Kore
bagimsizlik gönüllüsü An Jung-geun tarafindan öldürülmesine ragmen Ito Hirobumi
Kore'nin ilk yerlesik-generaliydi. 1910'da birçok Koreli istilaya karsi
çiktiysa da Japon Imparatorlugu Kore'yi zorla isgal etti.Sevgili arkadaşlar bu
paylaşımda bilgiler tamamiyle alıntıdır,benim t..belki hatırlarsınız daha önce
de paylaşmıştım kore tarihini bundan yaklaşık bir yıl önce..bunu da hem tarih
sevdama ,hem izledigim aşaga yukarı 120 yakın tarih dizisi..ilk önce yepudaa ve
yaklaşık 4 yıldır da koreantürte ve tarihte Joseon ilk kralıgında buluşmak
üzere.
bu kadar ayrıntılı bilgileri bilmem mümkün degil,bilgi amaçlı bir paylaşımdır...yoksa bunları bilmeden nasıl JOSEONDAN ve tarih dizilerinden bahsedebiliriz...zevkle okudugum tarihtir...saygılarımla ve teşekürlerimle..sarayatta
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder