Sarayatta Sunar

4 Şubat 2015 Çarşamba

Joseon / 조선

Joseon (Temmuz 1392 - Agustos 1910), Taejo Yi Seong-gye tarafından kurulmuş, modern Kore'nin bulunduğu yerde yaklaşık beş yüzyıl boyunca hüküm sürmüş bağımsız bir devletti. Goguryo Krallığı'nın yenilmesi sonucunda bugün Kuzey Kore sınırları içinde yer alan Kaesong sehrinde kurulmuştu. İlk başlarda Kore, yeniden adlandırılmış ve baskent, günümüzdeki Seul'e taşınmıştır. Krallığın doğal sınırları en kuzeydeki Amnok ve Duman nehirlerine kadar genislemiştir. Joseon, Kore tarihinde son krallık ve daha sonraları imparatorluk olarak yer almıştır. En uzun Konfüçyüsçü hükümdarlığın yasandığı hanedanlıktır. 1897'de Kore İmparatorluğu'nun ilan edilmesiyle hanedanlık 1910'daki Japon İsgali ile son bulmuştur.

Becerikli askeri stratejist olan ve aslında Japon korsanların (Wokou)' yarımadaya, Yi Seong-gye'ye veya Kral Taejo'ya karşı yagma girişiminde bulunanları geri püskürterek kendini gösteren Jeonju Boyu'ndan Yi, Goryeo Kralı Woo'ya karşı askeri bir darbe yapmış ve onu tahttan indirdikten iki yıl sonra Goryeo Kralı Gongyang'ı zehirlemiştir. Akabinde tahta çıkmıştır. 1394'te baskenti Gaegyong (Günümüzdeki Gaeseong)'dan Hangseong (Günümüzdeki Seul)'a taşımış ve Gyeongbuk Sarayı'nı inşa ettirmiştir.

Kral Taejo'dan itibaren kralların soyunun modern çağa kadar devamlı olarak ataerkil düzen içinde sürmesi sağlanmıştır. Yungheui İmparatoru olan son hükümdar Sunjong, 1910'da mevkisinin başı olarak rütbesini düşürmüştür. Joseon Hanedalığı'nın yaşayan soyu bugün aslında Sunjong'un genç erkek kardeşleri Yeongchinwang (Veliaht Prens Euimin) ve Uichinwang (Prens Ui)'dir.

Saltanat boyunca Joseon, Konfüçyüs idealinin ve öğretilerinin Kore toplumuna yerleştirdi, Çin Kültürü'nü getirip benimsedi ve Klasik Kore kültürü, ticareti, bilimi, edebiyatı ve teknolojisi zirveye ulaştı. Böylece Kore'ye hükmetmeyi mutlak olarak sağladı. Ancak 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başlarında komşuları Japonya ve Qing Hanedanlığı'nın neredeyse yarımadayı istila edecek kadar sık akınları ve en önemlisi Vahşi Krallık olarak bilinmeye başlanan ülkelere izlediği izolasyon politikası hanedanlığı ciddi bir sekilde zayıflattı. Bununla birlikte 18. yüzyılın sonuna gelinirken krallık izolasyon boyunca daha fazla zayıflamaya başladı ve iç sorunlarla, güç savaşlarıyla, uluslararası baskılarla ve içerideki isyanlarla yüz yüze kalan Joseon Hanedanlığı 19. yüzyılın sonunda iyice zayıfladı. 1895 yılında Joseon Hanedanlığı, Japonya'nın zaferiyle sonuçlanan Birinci Çin - Japon Savaşı'nın ardından Shimonoseki Antlaşması'yla Qing Hanedanlığı'ndan bağımmsızlığını belgemek zorundaydı. 1897'den 1910'a kadar Kore, Qing Hanedanlığı'na bağımlılığını geçersiz olduktan sonra resmen Kore İmparatorluğu olarak bilinmeye başladı. Japon İmparatorluğu'nun uygulattığı Japon - Kore İlhak Antlaşması'yla Joseon Hanedanlığı, 1910'da sona erdi.

Joseon, Kore'nin modern yüzüne çok önemli bir miras bıraktı; modern Kore'nin sahip olduğu birçok görgü kuralı, kültürel normlar, güncel sorunlara toplumsal duruş ve hatta modern Kore dili ve diyalektiğinin kökeninin geleneksel düşünce yapısının bir örneği olarak bu dönemde ortaya çıkmıştır.
kuruluşu
14. yüzyılın sonlarında 918'de Wang Geon tarafından kurulmuş olan Goryeo Hanedanlığı'nın temelleri, yıllardır süren savaşlar ve parçalanan Moğol İmparatorluğu'nun fiili isgaliyle çöküntüye uğramıştır. Goryeo'nun meşruluğu, saray içinde gittikçe tartışmalı bir sorun oluyordu. Hanedanlık, krallığı yönetmede başarılı olamıyordu; ancak Yuan Hanedanlığı nesliyle yapılan mecburi evlilikler ve çok sayıdaki aile bölümlerinin rekabeti bahane ediliyordu. (Hatta Kral U'nun annesinin halk tabakasından olduğu bilinmektedir, böylece Kral Gongmin'den bu yana soyunda anlaşmazlıklara neden oluyordu). Krallıktaki güçlü aristokratlar, generaller ve hatta başbakanlar, kraliyetin kayırmalar yaparak yönetime hakim olmalarına karşı mücadele ettiler, sonuçta bu durum birçok faktör arasında ciddi fikir ayrılıklarına neden oluyordu. Sürekli artan sayıdaki Japon korsan (Wokou) akınları ve Kızıl Türban İsyanı'yla kraliyet sarayına egemen olmak için gelen reform yanlısı Sinjin aristokrasisiyle muhalif Gwonmun aristokrasinin yönetim mücadelesi yanında; aslında yabancı tehditleri geri püskürten, Yi Seong-gye adındaki yetenekli general ve rakibi Cheo Yeong'du.

Hongwu İmparatoru Zhu Yuanzhang'ın yönetimindeki Ming Hanedanlığı'nın ardından Goryeo; General Yi'nin liderlik ettiği grup (Ming Hanedanlığı'nı destekleyenler) ve General Choe'nin ordugâh grubu (Yuan Hanedanlığı'nı destekleyenler) olarak ikiye ayrıldı. 1388'de Ming'den bir ulak Goryeo'ya geldiğinde (14. yüzyıl Kral U dönemi) Goryeo'nun kuzeyindeki toprağının önemli bir bölümünü geri istedi. General Choe, Liaodong Yarımadası'nın istilasını kanıtlamak için bir sans yakalamıştı. (Goryeo, eski krallık Goguryeo'nun halefi olduğunu iddia etmişti, bu şekilde tarih boyunca Kore'nin bir bölümü olan Mançurya'nın iadesi dış politikanın bir parçasıydı). İsyanı yönetmesi için seçilen Yi'ye sadakatle karşı çıkıldı; ancak Yalu Nehri'ndeki Wuihwa Adası'nda isyan etti ve Goryeo'nun başkenti Gaegyeong (bugünki Gaeseong)'a giderek Kral U'yu oğlu Kral Chang'ın (1388) yardımıyla başlattığı darbeyle General Choe ve yandalarını kurtardı. Krallığının adını zorla Yo olarak değistirdikten sonra Kral U ve oğlunu öldürdü (Bu olaydan sonra Kral Gongyang oldu). Dolaylı yoldan kraliyet sarayını kukla kralla elinde tuttu. Yi, o süre içinde kendisinin Sinjin aristokrasisiyle Jeong Do-jon ve Jo Jun olarak dostluğunu ilerletti. Yaptığı ilk işlerden birisi Gwajeon Yasası'ndan fiili olarak Goryeo'nun başkomutanlığını geçirerek toprak zenginlerinin ve muhafazakar Gwonmun aristokratların topraklarına el koyup Sinjin kampında Yi'nin destekleyicileri arasında paylaştırdı. 1392'de (Kral Gongyang'ın 4. yılında), Yi'nin beşinci oğlu Yi Bang-won, Jeong Mong-ju adındaki eski hanedanlığı destekleyen önemli bir aristokratı kendi tarafina çekerek yeni saltanata bağlılık yemini etti ve Jo Yeong-gyu'nun da dahil olduğu beş suikastçiyle Gaegyeong yakınındaki Seonjouk Köprüsü'nde öldürdü. Böylece Yi Seonggye'nin yönetiminden bir kişiyi eksiltmiş oldu. Aynı yil Yi, Kral Gongyang'i tahttan indirerek Wonju'ya sürgüne gönderdi ve tahta çıktı. Yaklaşık 500 yıldır hüküm süren Goryeo Hanedanlığı sona ermiş oldu.


Kral Taejo'nun, oğullarını doğuran iki eşi vardı. İlk eşi Kraliçe Sinui, Goryeo'yu devirme girişiminde bulunarak kendisinden önce ölmüş ancak; 6 erkek evlat dünyaya getirmişti. Taejo'ya 2 erkek evlat veren diğer eşi Kraliçe Sindeok da tahta yükselmeye çalışmıştı. Yeni hanedanlık resmen kurulduğu ve ilan edildiği zaman Taejo, halefi olacak oğlunu yetiştirmişti. Bununla beraber Taejo'nun Kraliçe Sineui'den olan beşinci oğlu Yi Bang-won, babasının yükselişine en çok katkıda bulunmuş; aynı zamanda babasının saraydaki iki dostu olan Başbakan Jeong Do-jeon ve Nam Eun'a karşı derin bir kin barındırmaktaydı. Her iki taraf aralarındaki ortak düşmanlıklarının farkındaydı. Yi Bang-won'un tahtı en çok hak eden halef olması açığa çıkınca Jeong Do-jeon kral üzerindeki nüfusunu kullanarak Kral Taejo'nun en çok sevdiği diğer oğlunun halef olmasının en akıllıca seçim olacağı konusunda kralı ikna etti. 1392'de Kral Taejo'nun sekizinci oğlu (Kraliçe Sindeok'tan ikinci oğlu), Büyük Prens Uian (Yi Bang-seok)'in Kraliyet Prensi, Halef olması kararlaştırıldı. Kraliçenin ani ölümü ve Kral Taejo'nun ikinci eşinin yasını tuttuğu sırada, Jeong Do-jeon saraydaki yerini sağlamlaştırmak için Yi Bang-won ve kardeşlerini öldürmek için komplo kurdu. Bu planın duyulması üzerine Yi Bang-won 1398'de isyan çıkararak sarayı bastı. Jeong Do-jeon ile onun yandaşlarıyla beraber Kraliçe Sindeok'un iki oğlunu öldürdü. Bu olay Prenslerin İlk Çekismesi olarak bilinmeye başlandı.

Oğullarının veliaht olabilmek için birbirlerini öldürmeleri ve ikinci eşinin ölümü Kral Taejo'yu psikolojik olarak bitkin düşürmesinden dolayı tacını, Kral Jeongjong olan ikinci oğlu Yi Bang-gwa'ya vermiştir. Daha sonra kuzeydeki Hamhung şehrine gitmiştir. Kral Jeongjong'un hükümdar olarak yaptığı ilk işlerden biri çok daha huzurlu olduğuna inandığı Gaeseong'u yeniden başkent yapmaktı. Bu arada Yi Bang-won, az da olsa erkek kardeşinin tahta oturması gerçeğiyle hayal kırıklığına uğradı, Kraliyet Varisi'nin Erkek Kardeii Prens olarak gösterilmeye başlandı. Ancak Taejo'nun güce kavuşmak isteyen dördüncü oğlu Yi Bang-gan, Yi Bang-won'un planlarına karşı çıktı. 1400'deki gerilimde Yi Bang-won'un grubuyla Yi Bang-gan'ın ordugâhının büyük bir savaşı kışkırtması Prenslerin İkinci Çekişmesi olarak bilinmektedir. Bu savaştan sonra yenilen Yi Bang-gan Tosan'a sürgüne gönderilirken, kendisini savasa kışkırtanları Yi Bang-won idam ettirmiştir. İyiden iyiye gözdağı verince, Kral Jeongjong Yi Bang-won'u olası varis olarak yetkilendirerek tahttan çekildi. Aynı yıl, Yi Bang-won uzun bir aradan sonra tahta Kral Taejong olarak çıktı....ve güç birligi
Taejong'un hükümdarlığınpn başlarında, Önceki Ulu Kral Taejo herhangi bir kralın buyruğunun meşruluğunu ifade eden kraliyet mührünü bırakmayı reddetti. Taejong, zekasını ve dürüstlüğünü kanıtlayacağına inandığı politikalarla ülkeyi yönetmeye başladı. Kral olarak yaptığı ilk işlerden biri hükümetin üst kademedelerindeki kişilerin sürdükleri sefayı ve özel ordular üzerindeki soylular yönetimini durdurmaktı. Bağımsız kuvvetlerin haklarını elinden alarak olası büyük ölçekli ayaklanmaları önlemek amacıyla fiilen dağıtarak güçlerini azalttı ve ulusal ordunun sayısını etkili bir biçimde artırdı. Taejong'un kral olarak diğer yaptığı iş ise, toprak sahiplerinin vergilendirilmesi yasasını yeniden düzenleyip kayıt altına almaktı. Önceleri kapalı toprağın keşfiyle, milli gelir çift kayıtla artırıldı.

1399'da Taejong, Goryeo Hanedanlığı yönetiminin zayıfladığı yıllarda sarayın gücünü kullanarak tekel yarattığı Dopyeong Meclisi'ni dağıtmak için kilit bir rol oynadı ve merkezi yönetimin yeni bir şubesi gibi kralın ve onun emirleri çevresinde olusan Joseon Devlet Konseyi'ni destekledi. Geçen bu belgeleme ve vergilendirme yasasından sonra Kral Taejong, tüm kararların Euijeong Bölümü'nden geçerek kralin kararından sonra yürürlüğe girebileceği yeni bir emir yayınladı. Bu, saray bakanları ve danışmanlarının kendi aralarında tartışıp karar almaları ve kralın sadece bir seyirci olması geleneğini bitirdi ve böylece Kore'nin asıl yönetiminde kraliyet gücünü zirveye yerleştirdi. Kısa bir süre sonra Kral Taejong, hükümet görevlileri veya aristokratlar tarafından sömürüldüklerini ya da adaletsizliklere maruz kalanların haklarını araması için "Sinmun" adında bir hükümet birimini kurdu.

1418 Ağustos'unda Taejong'un tahtı bırakmasından 2 ay önce Sejong tahta çıktı. 1419 Mayıs'ında Kral Sejong, babası Taejong'un tavsisyesi ve yardımıyla Japon korsanları Tsushima'dan temizlemek için Gihae Dogu Seferi'ne koyuldu. Tsushima Daimyo'su (Tsushima Lordu) Sadamori, Joseon sarayına teslim oldu. 1443'te imzalanan Gyehae Antlaşması'yla Tsushima Lordu, Joseon Kralı'nı tanıyıp ona itaat etti. Buna karşılık Joseon sarayı, Sõ kabilesini Japonya ve Kore arasındaki ticaretle ilgili ayrıcalıklı haklar vererek ödüllendirdi.

Sejong, halkını Mançurya'da yaşayan düsman Çinli ve Mançuryalı göçebelerden korumak için kuzey sınırında dört kale ve altı garnizon (hangul: 사군육진 hanja: 四郡六鎭) kurmuştur. 1433'te Sejong, ünlü general Kim Jong-seo'yu Mançuları bozguna uğratması için kuzeye gönderdi. Kim'in askeri seferiyle birkaç kaleyi ele geçirerek kuzeyi bastırdı ve Kore topraklarini asagi yukari bugünkü Kuzey Kore ve Çin sinirini olusturacak sekilde düzenledi.

Sejong'un hükümdarligi boyunca Kore, doga bilimleri, tarim, edebiyat ve geleneksel tip gibi alanlarda teknolojik gelismeleri gördü. Basarilarindan dolayi "Büyük Kral Sejong" olarak sereflendirildi. Kral Sejong'un en büyük katkisi 1443'te Kore alfebesini (Hangeul) yaratmasidir. Hanja ve Hanmun'un günlük yazim olarak kullanilmasi 20. yüzyilin ikinci yarisinda yavas yavas sona erdi.

Kore tarihinin basindan beri karada ve denizde sik sik korsan saldirilari vardi. Korelilerin tek amaci, Wokou korsanlarina karsi deniz ticaretini emniyete almakti. Kore donanmasi barut teknolojilerinin ileri türde olanlarini korsanlara karsi kullandi.

Japon Akinlari (1592-1598) boyunca Japon yerel diktatör Toyotomi Hideyoshi, Portekiz silahlariyla Çin'in Ming Hanedanligi'ni fethetmenin hirsiyla bölgesel lordlari ve askerleriyle 1592 ve 1597'de Kore'yi istila etti. Joseon sarayindaki ayrilikçi görüsler, Japon askeri yeteneginin degerlendirilmesindeki yetersizlik ve Joseon'un basarisiz diplomasi girisimleri bu sonucu hazirladi. Avrupali silahlarin kullanimiyla Japonlar yarimadanin en güneyini, Pyeongyang ve Hanseong (bugünkü Seul)'la birlikte ele geçirdi. Joseon Hanedanligi Vakayinamesi'ne göre Japonlarin, Koreli asilerle birleserek Gyeongbokgung sarayi ve köle kayitlarinin tutuldugu ambarlari yaktigindan bahsedilmektedir.
Yerel direnislerin Japon ilerleyisini yavaslatmasinin yaninda Amiral Yi Sun-sin'in Japon tedarik hattini siddetle engelleyip sonuç getiren zaferler elde etmesi deniz yollarini Korelilerin eline geçirmistir. Üstelik Ming hanedanligi Koreliler tarafinda yer alarak 1593'te büyük bir kuvvet göndermis ve Korelilerle birlikte Japonlari geri püskürtmüstür. Savas sirasinda Koreliler, güçlü atesli silahlar ile yüksek kaliteli barut ve kaplumbaga gemilerini gelistirmislerdir. Joseon ve Ming kuvvetleri Japonlara agir bir bedel ödetmislerdir. Savastan sonra Kore ve Japonya arasindaki iliskiler bütünüyle askiya alinmistir......mançu akınları:
Savastan sonra Kore kralligi gittikçe izolasyonist olmaya basladi. Hükümdarlari yabanci ülkelerle sinirli iliski içinde olmalari gerektigini gördü. Üstelik Ming Hanedanligi, yeni Qing Hanedanligi'nin kurulusuna götüren Kore'nin Japonya'ya karsi olan savastan dolayi kismen zayifladi. Koreliler karsilikli sinir trafigini daha fazla kontrol etmeyi ve Ming'in yikilisina neden olan Mançu'nun önceden yarattigi kargasayi durdurmak için daha siki sinirlarin kurulmasini kararlastirdi.

Kore, 1627 ve 1637'de Mançular tarafindan iki akina maruz kaldi. Kore, Mançulara teslim oldu ve bu esnada iki yönlü ticaret misyonlarini içermesine ek olarak yeni Qing Hanedanligi imparatorlarina hanedanligin himayesi altindaki bir devlet olarak vergi ödemeyi kabul etti. Qing hükümdarlari Çin topraklarinda yabanci ticaret bölgelerinin kurulmasini geçersiz kilan bir dis politika karari aldi. Bu politika Macau'ya yabanci Canton Fabrikalari'nin geleneksel antrepo varligini sinirladi. Antrepolar yabanci gümüs karsiliginda Çin ipekleri önemli ticaret ürünü olarak kullanildi. Yapilan anlasma yabancilarin nüfuzlarini sinirlayaci daha istikrarsiz kuzey bölgesini özenli bir düzenlemeyle birakarak yabanci ticareti Çin'in güney eyaletlerine sevk etti. Bu karar Kore'nin ana ticari ortagi olan Çin'in olmasindan bu yana Kore'yi etkiledi.

SON JOSEON DÖNEMİ:
Mançurya'dan gelen akinlardan sonra Joseon yaklasik 200 yil baris dönemi yasadi. Kral Yeongjo ve Kral Jeongjo, Joseon hanedanliginda yeni bir reforma önderlik ettiler. Kral Sukjong ve oglu Kral Yeongjo ayrilikçi politik görüslerden ortaya çikan sonuçlarla problemleri çözmeyi denediler. Tangpyeong'un politikasi ise taraflarin çekismelerini uygulamada dondurmakti. Yeongjo'nun torunu Kral Jeongjo, hükümdarliginin basindan sonuna kadar birçok reform yapti. Özellikle kraliyet kütüphanesi Kyujanggak'i insa etti. Amaci Joseon'un kültürel ve politik durumunu ilerletmek ve ülkeyi yetenekli memurlarla yönetmekti. Kral Jeongjo ayrica yeni sosyal inisiyatiflere öncülük ederek önceden sosyal statüleri yüzünden yasaklanmis olanlara yeni yönetim pozisyonlari açti. Kral Jeongjo'nun birçok Silhak bilginine yardim etmesine ilaveten Silhak bilginleri de Jeongjo'nun kraliyet gücünü desteklemislerdir. Kral Jeongjo'nun saltanati Joseon'un popüler kültürünün kalkinmasini ve daha ileri gelisimini görmüstür.

1863'te Kral Gojong tahta çikmistir. Babasi Kral Naibi Heungseon Daewongun, Gojong'un yetiskinligine erisinceye kadar yerine hükümdarlik etmistir. 1860'larin ortalari süresince, 1866'da dogrudan Kore'ye yapilan Fransiz Seferi'ne karsi izolasyonizm ile yerel ve yabanci Katoliklere zulüm yanlisi bir politikayi temel almisti. Saltanatinin ilk yillarinda saray otoritesinin merkezi olan ve büyük ölçüde köhnelesmis Gyeongbok Sarayi'nin büyük bir çabayla restore edilmesine taniklik etmistir. Heungseon Daewongun'un saltanati boyunca ayrilikçi görüsler ve Andong Kim boyu tarafindan elde edilen güç tamamen ortadan kalkmisti.
1873'te Kral Gojong, kraliyeti dogrudan dogruya yönettigini ilan etmistir. Heungseon Daewongun'un emekliliginden sonra Kraliçe Min (sonralari Imparatoriçe Myeongseong olarak hitap edilen) sarayin kontrolünü elde ederek ailesini yüksek saray mevkilerine yerlestirmistir.jOSEON ÇÖKÜŞÜ
19. yüzyilda Ming Hanedanligi ve Japonya arasinda tirmanan gerilim 1. Çin-Japon Savasi (1894-1895) ile sonuçlandi. Savasin büyük bir kismi Kore yarimadasinda gerçeklesti. Japonya, Meiji Restorasyonu'ndan sonra Bati'nin askeri teknolojisini elde ederek 1876'da Joseon'la Ganghwa Antlasmasi imzalamak zorunda kaldi.
Birçok Koreli, Japonlarla topraklarindaki yabanci etkisini ve Joseon Hanedanligi'nin zalimce yönetimini hor görmüstür. 11 Ocak 1894'te Go-bu savasinda hükümet kuvvetleri köylü lider Jeon Bong-jun tarafindan bozguna ugratildi ve savastan sonra Jo'nun arazileri köylülere dagitildi. Bu arada Joseon yönetimi ordusu Jeonju'ya hücum etti ve Joseon hükümeti ile köylü ordusu anlasma yapti. Bununla birlikte Joseon yönetimi Qing Hanedanligi yönetiminden isyani sona erdirmek için acilen yardim talep etti. Japonlara haber verildikten sonra Tientsin Toplantisi'na göre Ming askerlerini Kore'ye gönderdi. Böylece 1. Çin-Japon Savasi çikmis oldu.
Imparatoriçe Kore'de Japon müdahalesine karsi koymaya kalkisti ve destek aramak için Rusya ya da Çin'e dönmeyi düsünüyordu. 1895'te Imparatoriçe Myeongseong (Kraliçe Min olarak da söz edilir) Japon ajanlar tarafindan öldürüldü. Kore'deki Japon bakan Miura Goro, bu suikasti planlamisti. Hullyeondae Ordusu'yla beraber bir grup Japon ajan da Imparatoriçe Myeongseong'un öldürülüp sarayin kuzey kanadinda bedenini yakildigi ve himayelerindeki Seul'deki Kraliyet sarayina girdi.

1894'te Çin'in yenilgisiyle sonuçlanan savas Çin ile Japonya arasinda Shimonoseki Antlasmasi'yla sonuçlandi ki; bu antlasma Kore'nin Çin'den bagimsizligini da resmen garanti ediyordu. Bu, Japonya'nin Kore'de bölgesel hegemonya kurmasinin bir basamagiydi. Joseon sarayi, daha büyük otoritelerin baskisiyla ulusal bütünlügü yeniden güçlendirmesi gerektigini hissetti ve 1897'de Kore Imparatorlugu'nu ilan etti. Imparator Gojong Kore'nin bagimsizligini göstermek için bu ünvani üstlendi. Üstelik Rusya gibi Japonlari kovan diger yabanci güçler askeri teknolojiyi amaçladi. 1897'de imparatorlugun resmi adinin degismesi Joseon döneminin bitisini gösteriyordu; ancak Japon müdahalesine ragmen Joseon Hanedanligi hala hükümdarlik edecekti.


Karmasik manevralar ve karsi manevralar sirasinda Japonya, 1905'teki Port Arthur Savasi'nda Rus filosunu def etti. 1904-1905 Rus-Japon Savasi, Portsmouth Antlasmasi'yla son buldu ve böylece Japonya'nin Kore'yi ele geçirmesine açik hale geldi. 1905'te Eulsa Antlasmasi'nin imzalanmasindan sonra Kore, Japonya'nin himayesine girdi. 1909'da Harbin'deki tren istasyonunda Kore bagimsizlik gönüllüsü An Jung-geun tarafindan öldürülmesine ragmen Ito Hirobumi Kore'nin ilk yerlesik-generaliydi. 1910'da birçok Koreli istilaya karsi çiktiysa da Japon Imparatorlugu Kore'yi zorla isgal etti.Sevgili arkadaşlar bu paylaşımda bilgiler tamamiyle alıntıdır,benim t..belki hatırlarsınız daha önce de paylaşmıştım kore tarihini bundan yaklaşık bir yıl önce..bunu da hem tarih sevdama ,hem izledigim aşaga yukarı 120 yakın tarih dizisi..ilk önce yepudaa ve yaklaşık 4 yıldır da koreantürte ve tarihte Joseon ilk kralıgında buluşmak üzere.


bu kadar ayrıntılı bilgileri bilmem mümkün degil,bilgi amaçlı bir paylaşımdır...yoksa bunları bilmeden nasıl JOSEONDAN  ve tarih dizilerinden bahsedebiliriz...zevkle okudugum tarihtir...saygılarımla ve teşekürlerimle..sarayatta

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder